2University of Health Sciences, Gulhane Education and Research Hospital, Department of Family Unit, Ankara - Turkey
3University of Health Sciences, Gulhane Medical School, Department of General Surgery, Ankara - Turkey
Abstract
                                        Although it has been known that adult patients with an adjustment disorder diagnosis 
  do not have suicidal behavior similar to adolescents, the validity of this assertion in 
  particular groups is unknown. This study was designed to determine the prevalence and 
 risk factors associated with suicide in patients with adjustment disorder that resulted in 
 suicide among young men performing compulsory military service.
 Of 202 young men with a diagnosis of adjustment disorder, 125 (61.9%) were admitted 
 with adjustment problems and 77 (38.1%) with suicide attempt. Demographic 
 characteristics, substance abuse, psychiatric disorders, suicide attempts, family history 
 of suicide, self-mutilation, and physical and sexual trauma histories of both groups were 
 compared.  Of the patients who attempted suicide, 83.1% (n=64) selected methods 
 unlikely to fail including firearms, hanging, jumping, cutting tools, and burning. 
 Significant differences were found between the two groups (those who attempted 
 suicide versus those who did not) in terms of SC use and self mutilation history. In 
 addition, the use of synthetic cannabinoids was associated with past suicide attempts. 
 But, it is difficult to generalize the results of the study to all patients with adjustment 
 disorder.
 These findings may help to predict suicidal behavior in young men showing symptoms 
 of adjustment disorder.
                                    
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Birimi Kliniği, Ankara - Türkiye
3Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara - Türkiye
                                           Uyum bozukluğu tanısı olan erişkin hastaların, adolesanlara benzer şekilde intihar 
 davranışında bulunmadıkları bilinmesine rağmen, bunun özel gruplardaki geçerliliği 
 bilinmemektedir. Bu çalışma, askerlik hizmetini yapmakta olan ve intihar girişimi ile 
 sonuçlanan uyum bozukluğu tanısı olan genç erkek bireylerdeki intiharla ilişkili prevalansı 
 ve risk faktörlerini saptamak için tasarlanmıştır.  Uyum bozukluğu tanısı alan 202 genç 
 erkeğin 125’i (%61.9) uyum sorunları ile, 77’si (%38.1) intihar girişimi ile başvurdu. Her 
 iki grup demografik özellikler, madde kötüye kullanımı, psikiyatrik hastalıklar, intihar 
 girişimleri, ailede intihar öyküsü, kendine zarar verme girişimleri, fiziksel ve cinsel travma 
 öyküleri açısından karşılaştırıldı.  İntihar girişiminde bulunan hastaların %83.1’ i (n=64) 
 ateşli silahlar, asma, atlama, kesici aletler ve yanma dahil olmak üzere başarısız olma 
 ihtimali düşük olan yöntemleri seçmişlerdi. İntihar girişiminde bulunan grup ile intihar 
 girişiminde bulunmayan grup kıyaslandığında, sentetik kanabinoid kullanımı ve
 kendine zarar verme girişimleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulundu. 
 Ayrıca, sentetik kanabinoidlerin kullanımı geçmişteki intihar girişimleri ile de 
 ilişkilendirildi. Ancak, çalışmanın sonuçlarını uyum bozukluğu olan tüm hastalara 
 genellemek zor görünüyor. Bu bulgular, uyum bozukluğu belirtileri gösteren genç 
 erkeklerde, intihar davranışını öngörmede yol gösterici olabilir.
                                       
