Abstract
To question whether it is true to discuss the diagnoses according to only the pathological results. The patient is a 48 year-old man who presented with the complaints of headache, difficulty with balance and diplopia at September 24, 2001. A neurological examiation revealed only horizontal nystagmus and unsteady gait. A cranial magnetic resonance imaging (MRI ) study showed a well-defined cystic mass lesion in the right cerebellar hemisphere which had an enhancing mural nodule after intravenous contrast injection. The patient underwent a right suboccipital craniectomy and the mass was resected. In the first pathology report astrocytic tumor cells were told to have been found and in the second report the mass was told to be a pilocytic astrocytoma. The patient was discharged at October 3, 2001 and his neurological examination was the same as the pre-operative examination. During follow up he complained of headache that occurred from time to time and a cranial MRI study was done. It showed a right cerebellar cystic mass lesion with the same radiological characteristics as the first one. He was rehospitalized at Januar), 14, 2003. His neurological examination disclosed only horizontal nystagmus. The patient was reoperated. The specimen was examined together with the first one and the pathology report revealed the mass to be a hemangioblastoma. The patient was discharged at Januar), 24, 2003 . With this case report we want to emphasize the importance of close collaboration between clinicians, radiologists and pathologists.
Bu vakanın sunumundaki amaç yalnızca patoloji sonuçlarını baz alarak vakaları değerlendirmenin doğruluğunu tartışmaktır. Vakamız olan 48 yaşındaki erkek hasta ilk olarak 24.09.2001 tarihinde başağrısı, baş dönmesi, çift görme şikayetleri ile kliniğimize başvurdu. Nörolojik muayenesinde horizontal nistagmus ve tandem walk' da dengesizlik dışında özellik yoktu. Yap ılan kranial manyetik rezonans görüntüleme (MRG) incelemesinde posterior fossada sağ serebellar hemisferi büyük oranda kaplamış kontrast tutan mural nodülü de bulunan düzgün konturlu kistik kitle lezyonu tespit edildi. Hastaya kliniğimizde sağ suboksipital kraniektomi ile sağ serebellar kistik YKL ekstirpasyonu operasyonu yapıldı. Patoloji raporunda astrositer karakterde tümör hücreleri tespit edildiği bildirilen ve ikinci raporu pilositik astrositom olarak gelen hasta çıkış nörolojik muayenesi pre-operatif düzeyde olarak 03 .10.2001 tarihinde poliklinik kontrolünde taburcu edildi. Kontrollerinde zaman zaman başağrısı şikayeti nedeniyle istenen kranial MR'ında ilkine benzer radyolojik özelliklere sahip sağ serebellar kistik kitle lezyonu tespit edilen hasta 14.01.2003 tarihinde yeniden kliniğimize yatırıldı. Nörolojik muayenesinde horizontal nistagmus dışında özellik yoktu. Hasta reeksplore edilerek kitle çıkarıldı ve patolojiye gönderildi. İlk kitlenin ve ikinci ile birlikte yeniden incelenmesi sonucu patoloji raporu hemanjioblastom olarak geldi. Hasta 24.01.2003 tarihinde taburcu oldu. Bu yaka ile patoloji sonucunun yanında klinik ve radyolojik özelliklerin de tanısal değeri bir kez daha vurgulanmaktadır.